Kudüs ve Filistin Komisyonu ile Dünya Müslüman Âlimler Birliği öncülüğünde düzenlenen “Birinci Türkiye Âlimler Konferansı”, İstanbul’da geniş katılımla gerçekleşti. “Gazze’nin Minarelerinden Yükselen Çağrı” başlığıyla düzenlenen bu önemli toplantı, İslam dünyasının birçok ülkesinden gelen ilmi heyetlerin bir araya geldiği güçlü bir dayanışma platformuna dönüştü.

UMDE olarak biz de bu anlamlı ve tarihi buluşmada yerimizi aldık.

Konferansta, Gazze’de yaşanan ağır insani felaket, işgalin yol açtığı yıkım ve İslam dünyasının bu tablo karşısındaki sorumluluğu detaylı biçimde ele alındı. Yapılan sunum ve konuşmalarda, Gazze halkına yönelik ilmi, ahlaki ve siyasi destek çağrıları yinelendi. Konferans boyunca Filistin davasının sadece bir coğrafyanın değil, tüm ümmetin meselesi olduğuna dikkat çekildi.

Toplantıya İslam dünyasından çok sayıda seçkin isim katıldı: Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Karadaği, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri Muhammed Özer, Aksa Vakfı Başkanı Prof. Dr. İsam El Beşir, Filistin Âlimler Heyeti Başkanı Şeyh Nevvaf Tekfuri, Aksa Tufanı takası kapsamında serbest bırakılan Filistinli esir Abdul Nasır ve dünyanın dört bir yanından gelen birçok ilim adamı, akademisyen ve sivil toplum temsilcisi.

Bu kıymetli katılımcılar, Gazze halkının maruz kaldığı zulme karşı ilmi, ahlaki ve siyasi sorumluluğun altını çizerek, ümmetin ortak duruşunu pekiştirdi. Aynı zamanda, Filistin halkının mücadelesinin sadece askeri ya da siyasi değil, aynı zamanda ilmi ve vicdani bir mücadele olduğuna dikkat çektiler.Konferansta konuşan Kudüs ve Filistin Komitesi Başkanı Mervan Ebu Ras, Gazze’de yıkılan camilerin ve yerle bir edilen şehirlerin yeniden ayağa kaldırılması için kalıcı ve sürdürülebilir destek verilmesinin şart olduğunu ifade etti. Bu çağrılar, sadece geçici yardımların değil, uzun vadeli çözümlerin ve ümmetin birlikteliğinin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

UMDE olarak, Gazze direnişinin meşruiyetini savunmaya ve Filistin davasının haklı sesini ulusal ve uluslararası tüm platformlarda yükseltmeye devam edeceğimizi ifade ediyor; bu davayı sahiplenen ilmi dayanışma ortamında yer almaktan büyük bir sorumluluk hissediyoruz.

“Gazze’nin Minarelerinden Yükselen Çağrı” yalnızca bir konferans başlığı değil, ümmetin vicdanına yapılan bir uyanış çağrısıdır. Bu çağrının sesi yalnızca İstanbul’dan değil, tüm İslam coğrafyasından yükselmeli, yankılanmalı ve gerçek bir harekete dönüşmelidir.