Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kim oruçlunun iftarını açarsa, onun sevabından hiçbir şey eksilmeden, kendi sevabına da kavuşur.” (Tirmizi)
İftar vermek, sadece bir yemek ikram etmekten çok daha fazlasıdır. İftar sofraları, hem maddi hem de manevi olarak insanların birbirlerine yakınlaşmasına, kalplerinin ısınmasına vesile olur. Bu Ramazan ayında, Gazze’deki kardeşlerimize iftar yemeği dağıtarak, onlara sadece bir öğün sunmakla kalmadık; aynı zamanda gönüllerine dokunarak acılarını bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık.


Gazze’deki kardeşlerimiz, savaşın ve yoksulluğun pençesinde zor günler geçiriyor. Onlara ulaşmak ve yalnız olmadıklarını hissettirmek çok kıymetlidir. İftar vermek, bir paylaşma ve dayanışma eylemi olarak, Ramazan ayının ruhuna en uygun şekilde kalpleri birbirine yaklaştırır. Bu Ramazan’da birlikte, daha çok gönüle dokunduk ve kalbimizdeki sevgi ve kardeşlik duygularını paylaştık.


Onların sofralarındaki eksiklikleri gidermek, yüzlerinde bir gülümseme oluşturmak ve Ramazan’ın ruhunu en güzel şekilde yaşatmak, bizim için büyük bir anlam taşır. Her iftar sofrası, sadece bir yemek değil, aynı zamanda sevgi ve kardeşlik dolu bir duadır. Gazze’deki mağduriyetleri hafifletmek, yüzlerdeki tebessümü görmek, bizler için manevi bir ödüldür. Bu iç ısıtan görüntüler, bize büyük bir umut ve huzur verir. Her iftar, sadece karnı doyurmak değil, aynı zamanda bir dua, bir yardım, bir kardeşlik mesajıdır.
Destek veren tüm hayırseverlere ve gönüllü kardeşlerimize gönülden teşekkür ederiz.